TikTok’i duymayanınız kalmamıştır. Bilişim dünyasının yeni sosyal medya devi diyebileceğimiz TikTok, App Store’larda zirvelere yerleşen; YouTube ve Instagram gibi kanallarda ilginç reklamlarla karşımıza çıkan ve organik büyümesini hâlâ sürdüren bir fenomen haline geldi.
Bilineceği üzere TikTok, 2017 senesinde yapılan Musical.ly adlı girişimin satın alımının bir ürünü. ByteDance, Kasım 2017’de yaklaşık 1 milyar dolara satın aldığı Musical.ly’ı, Ağustos 2018’de TikTok’la birleştirerek küresel boyuta taşıdı.
Belli ki bu satın alım, Çinli ByteDance’in TikTok’e yaptığı tek yatırım değil; keza influencer kanallarını incelediğimde, Türkiye’de bile büyük bir reklam bütçesi yatırımı yapıldığı ortada. Yüzlerce içerik üreticisine gönderilen davetiyeler, billboard kampanyaları ve programatik reklamlarla, TikTok’un pazara giriş hızı gerçekten şaşırtıcı.
Nitekim bu henüz net bir iş modeli olmayan girişime, şu ana kadar 2–3 milyar dolar nakit yatırımının yapılmış olduğunu gösteriyor. Reklam gelirleri üzerinden gelir modeli oluşturulmaya çalışılsa da hâlâ reklam dışında ciddi bir gelir kalemi yok.
Çinliler’in bu vizyonerliğine hayran olmamak elde değil. Sosyal medya, daha önceki yazılarımda da vurguladığım üzere kritik bir alan. Bu alanda her ülkenin stratejik bir oyuncusu olması şart. Aksi takdirde dijital ekonomide bağımlı kalırsınız.
Bu konudaki ilk uyanan Rusya idi. Facebook’un B serisi finansman turunu, Amerikalıların işi gücü bırakıp uyku modundayken DST Global alıp, şirkete can suyu vermişti. Türkiye’den ise ne yazık ki hâlâ gösterişli, ama içerik ve teknoloji altyapısı bakımından yüzeysel yatırımlar görüyoruz. Yerli sosyal medya alanında gerçek bir hamle geleceğe meydan okumak isteyenler için hâlâ büyük bir fırsat sunuyor.
Bir yanıt yazın